ANF

5 Mart 2018 günün öne çıkan başlıkları...

Türk devletinin Cindirese’nin Firêriye köyüne yönelik düzenlediği saldırıda 3 aylık bir bebeğin de aralarında olduğu 2 kişi şehit düşerken, 8 kişi de yaralandı. Türk savaş uçaklarının Efrin’in Cindirese ilçesine bağlı Firêriye köyüne yönelik düzenlediği saldırıda Diyana Gazi isimli 3 aylık bebek ve Mahmud Alo şehit düşerken, 8 kişi de yaralandı. İlk aldığımız bilgilere göre yaralılar arasında ise 3 yaşındaki Muhammed Suphi El Saleh, 15 yaşındaki Atur El Saleh Hesen, 25 yaşındaki Fuat Gazi El Saleh, 18 yaşındaki Abdullah Tirkî Davut, 30 yaşındaki Xetice Mustafa Mustafa, 25 yaşındaki Suphi Gazi El Saleh, 25 yaşındaki Seyyah Cemal El Saleh’in de aralarında olduğu 8 kişi yaralandı.

Türk savaş uçakları Efrin’in Cindiresê ilçesine bağlı Firêriye köyüne yönelik düzenlediği saldırıda ilk edinilen bilgilere göre 2 kişi şehit düşerken, 8 kişi de yaralandı. Türk ordusunun Efrin’e yönelik işgal saldırıları ve sivil katliamları sürüyor. Savaş uçakları şu saatlerde Efrin’in Cindirese ilçesine bağlı Firêriye köyünü bombaladı. 7 savaş uçağı ile yapılan saldırıda 2 kişi şehit düşerken, 8 kişi de yaralandı. Bölgedeki muhabirlerimiz enkaz altında kalanların olabileceğine de dikkat çekti. Bombardımanda zarar gören evlerin ise Dr. Omer, Nur Elo’ya Xazî nin evi olduğu belirtiliyor. Bugün sabah saatlerinde de Cindirêsê ilçesini hedef alan işgalci Türk ordusu aralıksız bir şekilde hava saldırısı yapmış ve 3 çocuk 13 sivili katletmişti.

QSD Basın Merkezi, Efrîn’deki son 24 saatlik savaş bilançosunu açıkladı. Yazılı bir açıklama yapan Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Basın Merkezi, Efrîn’de işgalci Türk devletinin saldırılarına karşı sürdürülen Çağın Direnişi’nin son 24 saatlik savaş bilançosunu kamuoyu ile paylaştı. QSD Basın Merkezi açıklaması şöyle: “İşgalci Türk devleti Güvenlik Konseyi’nin Suriye’de aldığı ateşkes kararına rağmen Efrîn’e yönelik saldırılarını sürdürmektedir. Efrîn’de bulunan güçlerimiz devam eden bu saldırılar karşısında Efrîn halkını korumak zorunda kalmaktadır. ŞERA Şera cephesindeki güçlerimiz işgalci Türk ordusuna ait bir askeri aracı Çema köyü yakınlarında hedef aldı. Eylem sonucunda araç tamamen imha edildi. İşgalci Türk devleti ve bağlı DAIŞ, El-Nusra terör örgütleri Şera’nın köylerine yönelik ağır saldırılarla bombardımanlarını sürdürmektedir. Türk savaş uçakları da Sînka, Baflûn, Meydankê ve ilçe merkezini bombalamaktadır. CINDIRÊSÊ İşgalci Türk devleti savaş uçakları

Fransa’nın başkenti Paris’te Türk devletinin işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçların yargılanacağı “Uluslararası Tribunal”e destek artıyor. Uluslararası Tribunal, 15-16 Mart tarihlerinde Çalışma Borsası (Bourse de Travail) binasında gerçekleşecek. 40 dolayında uluslararası kurum ve 300 dolayında şahsiyetin desteğini alan mahkemeyi tartışmasız bir ahlaki meşruiyete sahip 7 hakim yönetecek. Türkiye, Kürdistan ve Avrupa’dan onlarca kişinin şahitlik yapacağı mahkeme, özellikle AKP iktidarı döneminde işlenen savaş suçları ile Paris’te 9 Ocak 2013’te üç Kürt kadın devrimcinin katledilmesinde devletin rolünü yargılayacak. Mahkeme, Uluslararası Demokrat Yargıçlar Derneği, Demokrasi ve İnsan Hakları İçin Avrupa Yargıçlar Derneği, Almanya merkezli hukukçular derneği MAF-DAD ve Brüksel Kürt Enstitüsü inisiyatifinde kuruldu. Bir vicdan mahkemesi olan Uluslararası Tribunal ya da Kalıcı Halk Mahkemesi, ilk olarak 24 Haziran 1979’da Bologna’da kuruldu. Model olarak B

Efrin’deki katliama karşı an itibari ile sokağa çıkma çağrısında bulunan, KCDK-E “Efrîn halkının onurlu başkaldırışı ve mücadelesinin zafere ulaşmasının tek yolu mücadele ve direnişe tüm gücümüzle katılmaktır” dedi. Yazılı bir açıklama yapan KCDK-E şunları belirtti: “Efrîn halkları kana doymayan barbar, insanlık dışı, işgalci Türk ve Rus devleti tarafından havadan ve karadan gerçekleştirilen bir kuşatmayla karşı karşıya. Türk-Rus ortaklığıyla sürdürülen işgalde çocuk, kadın, yaşlı demeden insafsızca Kürdistan ve Efrîn halklarına topyekûn bir jenosit uygulanıyor. NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip Türk sömürgeci devleti bir Kürt kasabası olan ve halkların özgürce yaşadığı Efrîn’e insafsız bir şekilde savaş uçakları ve on binlerce çeteleriyle saldırarak, sivilleri hunharca katlediyor. Medeniyetten, uygarlıktan ve demokratik değerlerden bahseden dünya susuyor, Avrupa üç maymunları oynuyor. Bu savaşın, bu katliamın başından beri içinde olan ve bir numaralı sorumlusu Rus devlet

HDP'nin Türk devletinin Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2015 yılındaki soykırımcı saldırılarına ilişkin hazırladığı 'Bir Vahşetin Anatomisi' başlıklı 135 sayfalık bir rapor açıklandı. HDP, Cizre'deki soykırımcı saldırılara ilişkin raporunu Cenevre'de açıkladı. Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türk devletinin Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2015 yılındaki soykırımcı saldırılarına ilişkin, 'Bir Vahşetin Anatomisi' başlıklı 135 sayfalık bir rapor hazırladı. Cizre’de ulusal ve uluslararası kuruluşların yaptığı araştırmalardan yararlanılarak hazırlanan rapor, İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan ve yüzlerce gazeteci ve basın kuruluşunun üyesi olduğu İsviçre Basın Kulübü Merkezi’nde yapılan basın toplantısı ile kamuoyuyla paylaşıldı. 'AÇIK AÇIK SAVAŞ SUÇU' Basın toplantısına, Cizre Katliamının yakın tanıklarından HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ve Uluslararası Hukuk ve Anayasa Profesörü Norman Paech katıldı. Çok sayıda uluslararası gazete

Baki Gül  Efrinli olan Numan Cilo, Demokratik Suriye Güçleri’nin Dêrazor’daki önemli komutanlarından biri. Ön cephede komutan. Türk devletinin, Özgür Suriye Ordusu adı altında topladığı selefist gruplarla 20 Ocak 2018’de Efrin’e yönelik işgal saldırısı ikinci ayında devam ediyor. Geçen 45 günlük süreç içinde Suriye’de hesapları olan güçler değişik tutumlar sergiledi. Türk devleti ve desteklediği çetelerin Efrin’i işgal harekatı planlandığı gibi gitmedi. Çünkü Efrin’deki YPG ve YPJ güçleri ve Efrin halkı ölümüne topraklarını savundu ve savunuyor. Ancak Efrin’deki direniş, 40’lı günlerine girdiğinde, Suriye’de Türk devleti ve Rusya’nın planlarının ne olduğu daha da açık bir şekilde kendisini görünür kılıyordu. Rusya, ABD’ye karşı Suriye’deki hamlelerini Türkiye üzerinden gerçekleştirirken, İran ve mevcut Suriye rejimini de hiçe sayan bir yaklaşım içine girmişti. ABD ise Rusya ile Fırat’ın doğusu-batısı üzerinden yaptığı genel anlaşma gereği Türkiye’nin Efrin’i işgal girişimine

Türk ordusu ve çetelerinin Raco’nun Berbenê köyüne ağır silahlarla yaptığı saldırılarda yaralanan sivillerden 3’ünün şehit düştüğü bildirildi. İşgalci ordu ve çetelerinin Berbenê köyüne saldırılarında yaralanan sivillerden Emine Mihemed Mustefa (80), Abdulrehman Xelil (43) ve Nuri Cuma adlı sivillerin şehit düştüğü, 18 yaralının durumunun ağır olduğu belirtildi. İşgalci güçler Cindirês’e yönelik hava saldırısında da sivilleri hedef aldı. Saldırıda ilk bilgilere göre 3’ü çocuk en az 13 sivil katledildi. Siviller işgal saldırılarının başından bu yana sistematik bir şekilde hedef alınıyor. 20 Ocak’tan bu yana yüzlerce sivil katledildi. Efrîn Sağlık Meclisi’nin 4 Mart’ta verdiği bilançoya göre en az 212 sivil katledildi. Bunların 28’i çocuk ve 25’i kadınlardan oluşuyor. Saldırılarda 76’sı çocuk en az 612 kişi de yaralandı. Son saldırılarla bu bilanço daha da ağırlaştı.

Sivil toplum örgütleri: Vakit geçirmeden diktatörlüğe karşı birleşmeliyiz Sivil toplum örgütleri, AKP-MHP diktatörlüğüne karşı toplantı düzenleyerek, ortak muhalefetin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti. Demokrasi İçin Birlik (DİB), Diyalog Grubu, Hak ve Adalet Platformu, Yurttaş Girişimi ve Önce Demokrasi Girişimi bileşenleri, AKP ve MHP tarafından hazırlanan 'İttifak Yasası'na karşı toplumsal muhalefeti buluşturma çağrısıyla bir araya geldi.  Bileşenler, "OHAL'siz, demokratik adil temiz bir seçim istiyoruz" şiarıyla, İstanbul Makina Mühendisleri Odası'nda bugün basın toplantısı düzenledi.  Toplantıya, HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman, CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğlulları, eski Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Gencay Gürsoy'un yanı sıra çok sayıda sivil toplum kurumu temsilcisi de katıldı.  BAYDAR: DİKTATÖRLÜĞE KARŞI BİRLEŞMELİYİZ Katılımcıl

S.Asuman Demir  TGS Kadın ve LGBTİ Komisyonu 221 kadın gazeteci ile yaptığı anket çalışmasına göre katılımcıların yüzde 63’ü cinsiyet ayrımcılığına yüzde 47.5’i ise yönetici ve polis şiddetine maruz kaldığını anlatıyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın ve LGBTİ Komisyonu, Şubat 2018’de Türkiye’deki gazeteci kadınlarla gerçekleştirdiği anketin sonuçlarını açıkladı. 221 kadınla sanal ortamda yapılan, bir aylık anketin sonuçlarını TGS Kadın ve LGBTİ Komisyonu’ndan Gülfem Karataş ile Zeynep Yüncüler açıkladı. Çalışmada kadın gazetecilere işyerinde, sahada cinsiyetçi ayrım ve şiddete maruz kalıp kalmadıklarına sorulurken sonuçlara göre; her 10 kadından 6’sı “İş hayatımda cinsiyetim nedeniyle ayrımcılığa uğradım/uğruyorum” derken katılımcıların yüzde 55’i ise erkeklere eşit ücret almadıklarını, yüzde 47,5’i ise şiddete maruz kaldığını söyledi. TOPLUMSAL BASKI ÖZGÜRLÜĞÜ DOĞRUDAN ETKİLİYOR Anket çalışmasını ANF’ye değerlendiren TGS Kadın ve LGBTİ Komisyonu üyesi Gülfe

DTK, BM'nin ateşkes kararına rağmen Türk devletinin Efrîn'e soykırımcı saldırılarını sürdürdüğüne dikkat çekerek, Avrupa'ya ve halklara çağrı yaptı. Demokratik Toplum Kongresi (DTK), bugün yapığı yazılı açıklamada, Türk ordusunun DAİŞ türevi çetelerle Efrîn'e dönük saldırılarının 45'inci günü olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, "Havadan ve karadan gerçekleştirilen bombardımanlar sonucunda, Efrîn'e bağlı sivil yerleşim alanları harabeye çevrilmiş; çoğu çocuk, yaşlı ve kadınlardan oluşan yüzlerce sivil katledilmiş; Kürt, Arap ve diğer toplumlardan binlerce insan yerlerinden ve yurtlarından göçertilmeye çalışılmıştır" denildi. 'ERTELENEMEZ BİR İNSANLIK GÖREVİ' "Bugün uluslararası toplumun gözü önünde ve son derece aleni bir biçimde Efrîn'de Kürt halkına karşı bir soykırım uygulaması bütün şiddeti ile sürdürülmektedir" vurgusunun yapıldığı açıklamada, şöyle devam edildi: "Türkiye ve Kürdistan halkları başta olmak üz

Türkiye cezaevlerinde siyasi tutsaklara dönük işkenceler artarak devam ediyor. AKP-MHP rejimi, teslim alamadığı Kürt halkı ve muhalif çevrelere saldırılarını cezaevlerinde de işkence sistemiyle sürdürüyor.  RİZE Rize Kalkandere L Tipi Cezaevinde, aralarında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan’ın da olduğu çok sayıda tutsak feci şekilde darp edildi. Türkiye’nin Efrin’e yönelik operasyonuna karşı eleştirileri nedeniyle 7 Şubat’ta tutuklanan ve 19 Şubat’ta Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nden Rize Kalkandere Cezaevine sevk edilen Arslan çıplak aramayı kabul etmediği için, diğer tutsaklar ise ayakta sayımı kabul etmediği için işkence gördü. 17 tutuklu acil servise kaldırılırken, Arslan’ın ise sadece cezaevi revirine götürüldüğü ifade edildi. Cezaevi revirinin kendilerine darp raporu vermediğini kaydeden Arslan, provokasyonun devam ettiğini belirtti. Arslan, bayılana kadar darp edildiğini, kalp krizi geçirenlerin olduğunu açıkladı.  Tutsaklardan Cenk Ah