ANF

Efrîn'e yönelik işgal saldırılarına tepki gösteren Kürdistanlılar, Rusya ve Avrupa'ya da Türk devleti ile yaptıkları kirli ittifaka son verme çağrısında bulundu. Fransa'nın başkenti Paris'te Kürdistanlılar ve dostları Türk devletinin Efrîn'e yönelik işgal saldırılarını protesto etmeye devam ediyor. Paris Efrîn'i Sahiplenme Platformu öncülüğünde Kürdistanlılar ve dostları bugün Fransa Parlamentosu önünde bir eylem gerçekleştirdi. "Türkiye Efrîn'de çocukları öldürüyor" pankartının açıldığı eylemde Türk devletinin sivillere yönelik saldırılarını anlatan dövizler taşındı. "Diktatör Erdoğan, destekçisi Avrupa" ve "Yaşasın Efrîn direnişi" sloganlarının atıldığı eylemde, Fransa'nın saldırılara karşı sessizliğini bozması çağrısında bulunuldu. Türk devletinin Efrîn'e yönelik saldırılarını anlatan bildirilerin dağıtıldığı eylem, "Bijî berxewdana Efrînê" sloganları ile son buldu. MARSİLYA Marsilya'da yaşaya

Suriye ordusuna bağlı halk koruma birliklerinden bir grup asker daha Efrîn'e geçti. YPG ile Suriye ordusu arasında yapılan anlaşmaya göre, Suriye ordusuna bağlı halk koruma birliklerinden bir grup asker dün Efrîn'e geçmişti. Suriye güçlerinin geçişi sırasında Türk uçakları tarafından yapılan saldırıda Dêrjimêl köyü yakınlarında iki asker yaşamını yitirmiş, 3 asker de yaralanmıştı. Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise saldırı sonrası yaptığı açıklamada söz konusu güçlerin geri döndüğünü iddia etmişti. Ancak Suriye güçleri bugün Efrîn'in cephelerinde yaptığı açıklamayla Erdoğan'ı yalanlamıştı. YPG ile Suriye ordusu arasında yapılan askeri anlaşmaya göre her iki güç Türk devletinin işgali karşısında ortak direniş sergileyecek.

Çağın Direnişi’nin sürdüğü Efrîn’e gitmek için Cizre bölgesinden yola çıkan binlerce kişi Kobanê’ye ulaştı. “İşgale ve soykırıma artık yeter” sloganıyla Efrîn’e gitmek için yola çıkan binler, Kobanê’ye ulaştı. Cizre bölgesinden “İşgale ve soykırıma artık yeter” sloganıyla Çağın Direnişi’ne destek olmak için bir kez daha yola çıkan binler, Kobanê’ye ulaştı. Geceyi Kobanê’de geçirecek olan binler, yarın sabah saatlerinde Fırat Bölgesi’nden de binlerin katılımıyla Efrîn’e doğru yola devam edecek.

Ersin Çaksu!  TEV-DEM yetkilisi Bedran Çiya Kurd, Suriye güçlerinin Efrîn'e gelmesini, "Türk devletinin işgal ve soykırım planı karşısında Şam'la yapılan askeri bir ortaklık" olarak nitelendirdi. Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Yürütme Konseyi üyesi Bedran Çiya Kurd, Türk devleti ve ona bağlı çetelerin Efrîn'e yönelik işgal harekatı, Suriye ordusuna bağlı halk koruma birliklerinin Efrîn'e gelmesi, Suriye'deki büyük devletlerin buna yaklaşımı ve bölgedeki dengeleri  ANF 'ye değerlendirdi. Direnişle başlamak istiyoruz. Çünkü Efrîn 33 gündür tarihi bir direniş sergiliyor. Bu 33 günlük direnişi nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk devleti 33 gün önce Efrîn'e yönelik işgal girişimine başlayınca Efrîn'i 3 saatte, 3 günde işgal edeceğini belirtiyordu. Ama savaş meydanına inince tüm teknolojik ve sayısal üstünlüklerine rağmen halkımızın ve savaşçılarımızın iradesiyle karşılaştılar. Eşsiz bir direnişle karşılaştılar ve bu direniş 33 gündü

Eski HDP Kars Milletvekili Şafak Özanlı, BES Şube Eş Başkanı Bedirhan Çetinkaya ve 3 kişi tutuklandı. TJA da Ayla Akat Ata'nın tutuklanmasını kınadı. İstanbul'da hakkında başlatılan bir soruşturma kapsamında 19 Şubat günü gözaltına alınan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kars Milletvekili ve Parti Meclisi (PM) Üyesi Şafak Özanlı, Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadesi alınan Özanlı, mahkeme tarafından 'Örgüt propagandası yapmak' iddiasıyla tutuklandı. AMED Amed'de yatalak olan hasta babasına bakmak için kapıcılık yapan 17 yaşındaki S.Ç., 17 Şubat günü evine giderken gözaltına alınmıştı. S.Ç. tutuklanarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Yine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında 12 Şubat günü Amed Silvan, Bingöl ve Antalya'da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 17 kişi kişiden Afif Durğaç i

Seyit Evran!  En son Efrîn’e yönelik 33 gün önce başlayan ve tarihi direnişin gösterildiği bir plan devreye sokuldu. Rusya ile Türkiye arasındaki bu plana göre Efrîn bir hafta içinde düşecekti. Kurulan denge ve plan buna göreydi. Ancak Efrîn düşmedi. Efrîn’deki Çağın Direnişi yeni bir süreç başlattı. Direnişin kısa sürede kırılıp, Efrîn'in işgal edileceği üzerine kurulu olan hesap ve dengeleri altüst etti. Başta ABD, Rusya, İran olmak üzere uluslararası ve bölgesel güçler ister istemez bu hamleden sonra yeni ilişki, ittifak ve denge arayışına girecek. Bunu yapmayan güç ise Suriye’de son hamle ile değişen koşullardan ötürü devre dışı kalacak ya da Suriye’de etkili olamayacak. 32. GÜNDEKİ HAMLENİN ANLAMI Rusya, ABD, Rusya’nın onayı olmadan hareket edemeyen Suriye başta olmak üzere birçok güç, Türk devletinin ordusu ve DAİŞ, El Kaide ve Müslüman Kardeşler’den devşirdiği çetelerle, Efrîn’e yönelik başlattığı işgal girişimini birkaç gün içinde başarmasını bekliyordu. Ancak

Türkiye’nin Efrîn’e yönelik saldırıları öncesi hava sahasını açan Rusya sessizliğini bozdu. Dışişleri Bakanı Lavrov, Şam hükümetinin Kürtlerle diyalog kurması gerektiğini söyledi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Slovenya Dışişleri Bakanı Karl Erjavec ile Moskova’daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Efrîn’e ilişkin açıklamalarda bulundu. Lavrov, “Suriye hükümeti, ülke topraklarının tamamında egemenlik ilkesine göre hareket etmeli. Bu, Kürtler de dahil tüm etnik grupların ve mezheplerin temsilcileriyle diyalog kurulması gerektiği anlamına geliyor” dedi. Efrin’de ortaya çıkan gelişmelere dikkat çeken Lavrov, “İstisnasız tüm dış aktörler, özellikle de Suriye’de varlık gösterenler, BM Güvenlik Konseyi’nde birçok kez onaylanan Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ilkesi kapsamında Suriye hükümetiyle diyalog kurulması gerektiğini kabul etmeli. Kriz ancak diyalogla çözülebilir” şeklinde konuştu. ANKARA’YA ŞAM’IN YOLUNU GÖSTERDİ Lavrov bir gü

Efrin’de 24 saatlik bilançoyu açıklayan QSD Basın Merkezi, 2 askeri aracın imha edildiğini, 12 Türk askerinin de öldürüldüğünü belirtti. Yazılı bir açıklama yapan QSD Basın Merkezi, son 24 saatin bilançosunu açıkladı. Açıklamada şunlar belirtildi: “EFRÎN Dün gece Efrîn kenti geç saatlere kadar işgalci Türk ordusu ve devşirme çetelerinin aralıksız top atışlarına tabi tutuldu. Bombardıman sonucu, çoğunluğu kadın ve çocuktan oluşan çok sayıda sivil yaralandı. Aynı zamanda evlerde büyük maddi hasar oluştu. Efrîn kenti ve çevre köylerinde, dün geceden bu yana işgalci orduya ait keşif uçakları geziniyor. ŞÊRAWA Dün, Suriye ordusuna bağlı Kuvvet Şebi birlikleri Efrîn kantonuna geçerek, işgalci Türk ordusu saldırılarına karşı sınırları savunma görevinde yer aldı. Bu nedenle, işgalci Türk ordusu Del Cemal ve Ziyara köylerini bombardımana tuttu. Bombardıman sonucu, çok sayıda sivil yaralandı ve Kuvvet Şabi birliklerinden 2 asker yaşamını yitirirken 5 asker de yaralandı. MA

Dünyanın dört bir yanından aydınlar Türkiye’nin Efrîn işgaline karşı çıkıyor. Aydınlar, 'Siz de sesinizi yükseltin' mesajını verdi. Dünyanın dört bir yanından aydınlar Türkiye’nin Efrîn işgaline karşı çıkıyor. Uluslararası PEN Başkan Yardımcısı Lucina Kathmann’ın da aralarında bulunduğu yazar, tarihçi, dil bilimci Yeni Özgür Politika'ya yaptıkları açıklamalarla Efrîn işgaline tepki gösterdi. 102 ülkenin üye olduğu, 144 merkezi olan uluslararası yazarlar birliği PEN Başkan Yardımcısı Lucina Kathmann ile San Miguel PEN Başkanı Judyth Hill yaptıkları ortak açıklamayla, ”Bu saldırıya her yönüyle karşıyız ve başkalarını da sesini yükseltmeye çağırıyoruz” dedi. AHLAKİ VE ASKERİ OLARAK YANLIŞ! ”Efrîn, Türkiye’nin saldırısına hedef olmuş bir Kürt kenti. Efrîn, Türkiye’de değil. Türkiye’ye karşı hiçbir saldırgan eylemde bulunmamış bu kent komşu bir ülke olan Suriye’de. Dolayısıyla, Türkiye’nin kendi sınırlarının ötesine geçerek Türkiye ile hiçbir alıp veremediği olm

Baki Gül!  Tek merkezli olarak çıkan bilginin nasıl tek merkezden haber ve giderek yorumlanarak bir algı operasyonuna dönüştüğünü anlamak için de yine Türk medyasının yazılı-görsel ve internet haberlerine bakarak görebilirsiniz. Türk devletinin medya ile ilişkisinin temel karakteri organik olarak devlet-medya ilişkisi üzerine kuruludur. Türk medyası, iktidar yapılanmasının ya içinde yer alır ya da iktidar ile belirleyen ve belirlenen bir ilişki içindedir. Kamu yararı yoktur Türk medyasında. Küçük bir grubu oluşturan vicdanlı gazetecileri tenzih edersek, diğer büyük çoğunluğu oluşturan “Merkez medya” ya da “havuz medyası” diye tanımlanan mevcut Türk medyası, bir bütünen devlete-iktidara angaje olmuş, iktidarın “görme ve gösterme biçimini” kendisine temel yayın politikası olarak seçmiştir. Tayyip Erdoğan ve AKP-MHP koalisyonu ile oluşan iktidar bloku ise medyayı bir bütünen kendi egemenliği altına almıştır. Türk medyasının Efrin’i işgal girişimi öncesinde ve işgal hareketi baş