ANF

Cizre İnsan Hakları Bürosu, işgalci Türk ordusu ve çetelerinin, saldırıların artması ile birlikte nüfusu 3 bine ulaşan Marate köyünde yaşayan insanları bir okulda topladıktan sonra köylülerin akıbetleri hakkında bilgi edinilemediğini belirtti. İşgalci Türk ordusu ve çetelerinin Efrin’e soykırım saldırıları ve yaşanan katliamlara ilişkin yapan Cizre İnsan Hakları Bürosu, dün akşam saatlerinden gece 02.00’ye dek itibaren kent merkezinin işgalci Türk ordusu ve çeteleri tarafından top atışlarına uğradığı, yaklaşık 100 obüs ve füzenin kent merkezine isabet ettiğini kaydetti. Saldırılarda çoğu çocuk ve kadın çok sayıda sivilin şehit olduğu ve yaralandığı, kentteki yapıların da hasar gördüğü dile gelen açıklamada, Efrin kent merkezinin 5 km batısında yer alan Marate köyünün yoğun top atışlarına uğradığı, sonrasında işgalci Türk ordusu ve çetelerinin köye girerek tüm köylüleri bir okulda topladığı ve köylülerin akıbetleri hakkında herhangi bir bilgi olmadığını belirtti. Avrin Hastan

AP Türkiye’nin Efrîn’e yönelik işgal saldırılarına ilişkin hazırlanan karar tasarısını oyladı. Tasarıda, Türk devletine “Efrîn’den çekil” çağrısı yapıldı. Suriye’deki durum hakkında Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Hristiyan Demokrat, Sosyal Demokrat, Muhafazakar, Liberal ve Yeşiller grupları tarafından ortaklaşa hazırlanan karar tasarısı bugün Strasbourg’da oy çoğunluğuyla kabul edildi. Oylama öncesi AP’nin komünist ve neo-komünist partilerden oluşan Avrupa Birleşik Solu grubu tarafından sunulan ve 241’e karşı 372 oyla kabul gören bir değişiklik önergesiyle, metinde Efrîn hakkında yer alan paragraf değiştirildi. Metnin bu bölümüne, “Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin Suriye’de Kürtlerin kontrolünde bulunan bölgelere yönelik müdahalesinden derin kaygı duyduğunu ifade eder” şeklinde bir cümle eklendi. Kararda, Türkiye’nin Efrîn’e yönelik saldırıları “Suriye’de çatışmaya yeni bir boyut eklediği”, bu ülkedeki “hassas iç dengeler ve çözüm çabaları üzerinde olumsuz etki yarattığı” ve “ek

QSD Basın Merkezi, Efrîn’de son 24 saatte yaşanan şiddetli çatışmalarda en az 14 Türk askeri ve çetesinin öldürüldüğünü açıkladı. Efrîn’deki Çağın Direnişi’nin son 24 saatlik bilançosunu açıklayan QSD Basın Merkezi, “İşgalci Türk devleti ve çete grupları Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Suriye’de aldığı ateşkes kararına rağmen Efrîn’e yönelik saldırılarını sürdürüyor ve tüm uluslararası kararları çiğniyor” dedi. QSD Basın Merkezinin açıklaması şöyle: “EFRÎN MERKEZ İşgalci Türk devleti dün akşam saatlerinden bu yana kentteki sivilleri göçertmek için savaş uçakları ve ellerindeki tüm ağır silahlar ile kentin mahallelerini bombalıyor. Gerçekleştirilen bombardımanlar sonucu çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere çok sayıda sivil yurttaş şehit düşmüş ve yaralanmıştır. Kent merkezine yönelik bombardıman devam ediyor. Kentin Eşrefiyê mahallesi ve kente bağlı Til Tiwêl ve Cumkê köyleri dün akşamdan bu yana savaş uçakları ile bombalanmaktadır. ŞÊRAWA Güçlerimiz ve işgal

İsveç Sol Parti yetkilileri, parlamentoya verdikleri önerge ve medyaya yaptıkları açıklamalarda Türk devleti ve ÖSO çetelerinin Efrîn’de soykırım yapacakları uyarısında bulundu. Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh, parlamentoya verdiği soru önergesinde Efrîn’in ağır bir kuşatma altında olduğunu ve Türk uçakları tarafından bombalandığını hatırlatarak artık Türk devletini eleştiren açıklamalarla yetinilemeyeceğini ve soykırımın engellenmesi için somut ve Türkiye’yi durduracak önlemlere gereksinim olduğunu söyledi. ERDOĞAN KÜRTLERİ KATLEDİYOR Uluslararası hukuk kuralarını ihlal ederek bir başka ülkenin topraklarını işgal eden Erdoğan’ın, kriminal işgaline destek vermedikleri için Nato ülkelerini eleştirme utanmazlığını gösterdiğini söyleyen Kakabaveh, önergesinde “Suriye’nin Rojava bölgesindeki Efrîn’i kuşatan Türkiye, halkın demokratik bir yönetim oluşturduğu ve DAİŞ’ı yenilgiye uğrattığı ve kadınların toplumun inşasına katıldıkları yerde Kürtleri katlediyor” dedi. BOMBA

Türk devletinin Kürt halkına karşı işlediği suçlara ilişkin Paris’te kurulan Uluslararası Tribunal’de Cizre, Sur ve Şırnak’taki savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar ele alındı. Vahşet bodrumlarının bir tanıdığı, diri diri yakılan arkadaşlarını anlattı. İki günlük mahkemenin ilk günü sabah saatlerinde Türk devletinin suçlarının tarihsel, siyasal, ekonomik ve kültürel alt yapısı uzmanlar tarafından oluşturuldu. Kürtlere karşı işlenen suçların devlet adına işlenen suçlar olduğunu belgeleri ile savcılık adına iddianamede ortaya koyan avukat Jan Fermon, öğleden sonra da iddianame kapsamında tanıklara söz verdi. DAVİD: BU TERÖR DEĞİL, BİR İSYAN HAREKETİDİR Bu bölümde ilk olarak uluslararası insani hukuk açısından bir çerçeve oluşturuldu. Brüksel’deki Özgür Üniversite’den profesör Eric David, uzman olarak tanıklıkta bulundu. David, Türkiye’deki bu meselenin bir silahlı çatışma mı yoksa bir terörizm sorunu mu olduğu konusuna uluslararası hukuk açısından izah getirdi. Belçika’daki

İsveç’in en yüksek tirajlı gazetelerinden Expressen, Efrîn  ilçe merkezinden gerçekleştirdiği yayında hastanede erken doğan 13 çocuğun ölüm riski ile karşı karşıya olduğunu açıkladı. Gazetenin Ortadoğu muhabiri Kassem Hamade, Türk ordusunun Efrîn’e girişleri engellemek için yolları ve yollara yakın bölgeleri bombaladığını söyledi. Türk devletinin saldırılarından korunmak için Efrîn’e sığınan binlerce köylünün çaresizlik içinde olduğunu ve ne yapacaklarını bilmediklerini söyleyen Hamade, hastaneye giderek bir hemşireyle bir söyleşi gerçekleştirdi. Sağlık görevlerinin çoğunun Türk devletinin bombalamaları sonucu cehpede ve Efrîn’de yaşamlarını yitirdiklerini belirten hemşire, çocukların bakımı için respiratör olmadığını gibi uluslararası yardım  kuruluşlarından destek alamadıklarını söyledi. Yardım ulaşmadığı takdirde erken doğum sonucu dünyaya gelen 13 çocuğun yaşamını yitireceğine dikkat çekti.

İsveç'in Göteborg ve Norveç'in Stavanger kentlerinde Efrîn için eylemler düzenlendi. Eylemlerde Türk ve Rus hükümetleri protesto edildi, direniş selamlandı. İsveç’in Göteborg kentinde Kürdistanlılar, Türk devletinin Efrîn’e yönelik bombalama ve katliamlarına onay veren Rus hükümetini kınamak için Rusya Konsolosluğuna yürüdü. Kürdistanlılar, Efrîn’de Türk devleti ve ÖSO çetelerinin insanlık suçlarını teşhir etmek ve Çağın Direnişi ile dayanışmak amacıyla kent merkezinde açtıkları çadırın önünde toplandı. Kitle, “Efrîn yalnız değildir” yazılı pankart ve katledilen sivillerin fotoğraflarını taşıyarak yürüyüşe geçti. 4 kilometrelik yolu katederek Rus Konsolosluğu’na gelen Kürdistanlılar, eylem süresince “Bijî berxwedana Efrînê”, “Bijî YPG/YPJ”, “Çocukların katledilmesini durdurun”, “Terörist Erdoğan, Katil Putin”, “Kanlı ellerinizi Efrîn’den çekin” sloganlarını haykırdı. STAVANGER Norveç'in Stavanger kentinde Kürtler ve dostları Efrîn için eylemdeydi.

Zürih’te bir araya gelen yüzlerce kişi Rusya konsolosluğuna doğru yürüyüşe geçti. Zürih ve çevresinde yaşayan Kürdistanlılar ve dostlarının Türk devleti ve ona bağlı çetelerin Efrîn’e dönük işgal ve soykırım saldırılarına karşı sokakları terk etmiyor. Aralarında İsviçreli sol-sosyalist ve anarşist kesimlerinde yer aldığı yüzlerce kişi Zürih Kanton Parlamentosu önünde toplanarak buradan Zürih Rusya konsolosluğuna doğru yürüyüşe geçti. “Efrîn yalnız değildir” pankartı arkasında arkasın da bir araya gelen yüzlerce kişi “Her yer Efrîn, her yer direniş”, “İşgalci Türk devleti”, “Katil Erdoğan” sloganları eşliğinde yürüyor. Rusya’nın Türk devleti ile işbirliğine dikkat çekilen yürüyüşte, Rusya’nın biran önce hava sahasını Türk devletine kapatmasını talep ediyor. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı eylemde Kürdistanlılar ve dostları, uluslararası güçleri Türk devletine karşı harekete geçmeye çağırıyor.

İşgalci Türk ordusunun Efrin kent merkezine yönelik bombardımanında 5 sivil daha şehit düştü. Şehitlerin 3’ü çocuk 2’si kadın olduğu öğrenildi. Efrin kent merkezine yönelik öğlen saatlerinde başlayan hava saldırıları devam ediyor. Kent merkezine yönelik düzenlenen hava saldırılarında sivil yerleşim yerleri özellikle hedef alınıyor. Edinilen bilgilere göre, öğlen saatlerinde düzenlenen hava saldırısında 3’ü çocuk, 2’si kadın 5 sivil daha şehit düştü. Çok sayıda sivilin de yaralandığı bildirildi. Dün akşamdan itibaren yoğunlaşan bombardımanda şu ana kadar tespit edilebildiği kadarıyla 13 sivil şehit düştü. Şehit düşen sivillerden 7’si çocuk. Onlarca sivil de yaralandı. Yüzbinlerce sivilin yaşadığı Efrin kent merkezine yönelik bombardıman yoğunlaşarak devam ediyor.

Türk devleti, sonbahar aylarında Bradost alanında Bermizê köyü, Geliyê Reş, Siro Dağı ve çevresi ile Deşta Heyatê ve Heci Beg Suyu çevresindeki işgalini genişletmek için saldırlar başlattı. Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, bugün sabah saatlerinden itibaren savaş uçakları ile Xakurkê'ye bağlı Evdal Kovi Dağı başta olmak üzere birçok noktaya hava saldırısı düzenlendi. Türk devletinin hava saldırıları ile sonbahar aylarında işgal ettiği alanlara askeri sevkiyat yaparak bir operasyon başlattığı, bununla da alanda işgal ettiği alanı genişletmek istediği belirtiliyor. Yerel kaynaklar, Türk devletinin sabah saatlerinden itibaren başlattığı saldırılarla Siro Dağı zirvesi ve Evdal Kovi Dağı'na kadar olan bölge ile Kevortê Dağı arasında kalan geniş bir bölgeyi işgal etmeyi hedeflediği bilgisini verdi. 'GÜNEY'İ DE İŞGAL ETMEK İSTİYOR' İşgalci Türk ordusunun, yanına aldığı çetelerle Efrîn'e işgal ve soykırım saldırılarını sürerken, Güney Kürdistan'

Efrin’e yönelik saldırıların 55. Gününde YPG/YPJ savaşçılarının eylemleri devam ediyor. Efrin’in batı cephesinde işgalcilere ait bir araç bu sabah imha edildi. İmha edilen aracın içinde ve çevresinde kaç asker ile çetenin bulunduğu tespit edilemedi. Eylem sonucunda ölü ve yaralıların olduğu bildirildi.

İşgalci Türk ordusunun Efrin’e yönelik hava saldırıları devam ediyor. Savaş uçakları kent merkezini yine bombaladı. İşgalci Türk ordusunun yüzbinlerce sivilin yaşadığı Efrin kent merkezine yönelik saldırıları devam ediyor. Dün akşam başlayan bombardıman bu sabah devam etti. Türk savaş uçakları bugün öğlen saatlerinde kent merkezini yine bombaladı. Bombardımanın sonuçlarına ilişkin net bilgi edinilemedi. Dün akşamdan itibaren yoğun kazanan bombardımanda şu ana kadar 4’ü çocuk 8 sivili şehit düştü. En az 21 sivil ise yaralandı. Efrin kent merkezinde yüzbinlerce sivil yaşıyor.

Fransa’nın başkenti Paris’te Türk devletinin işlediği suçların yargılandığı Uluslararası Tribunal’de (Daimi Halk Mahkemesi) tanıklar dinleniyor. Mahkeme iki gün sürecek. İş Borsası binasındaki gerçekleşen mahkemenin ilk oturumu, iddianamenin okunmasıyla başladı. Yüzlerce kişini katıldığı bu ilk bölüme Türk devletinin işlediği suçlar üzerine genel bir bakış sunulduktan sonra tek tek Cizre, Sur, Nusaybin ve Şırnak’taki suçlar belgeleri ile anlatıldı. TÜRKİYE SAVAŞ SUÇU İŞLEDİ İddianameyi okuyan Belçikalı avukat Jan Fermon, Türk devletinin bu kentlerde tarihi yerleri de yıktığını belirtti. “Türkiye uluslararası kurallara aykırı hareket etmiş ve savaş suçu işlemiştir” diyen Fermon, ilk tanıklıklar dizinin başlamasını istedi. İlk tanıklıklar da daha çok uzman görüşlerini içerdi. Bu tanıklıklar, mahkemede yargılanacak suçlara, tarihsel, siyasal, ekonomik ve kültürel bir alt yapı oluşturuyor. KENDİ KADERİNİ BELİRLEME HAKKI İlk tanık Londra Üniversitesi Birkbeck Koleji’nde ulu

HDP Van İl Örgütü, Çarşamba günkü Newroz kutlamaları için basın toplantısı düzenleyerek, Van halkını alanlara çağırdı. HDP Van İl Örgütü'nün binasında Newroz gündemiyle basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya HDP Van il eş başkanları Yadişen Karabulak, Ümit Dede, DBP Van il eş başkanları Ayla Tarhan, Ökkeş Kawa, HDP-DBP PM üyeleri, DTK temsilcileri, TJA aktivistleri ve halk katıldı. DEDE: HALKLAR KENDİ KADERİNİ BELİRLEMEK İSTİYOR İl Eş Başkanı Ümit Dede, toplantıdaki konuşmasında şöyle dedi: "Ülkemiz ve Ortadoğu halkları tarihin en kritik kavşağına girmiş bulunuyor. Özellikle Ortadoğu merkezli devam eden vekalet savaşları adı konulmamış bir dünya savaşına sahne olmaktadır. Önümüzdeki yüzyılın kaderi bugün çiziliyor. Halkların kaderini ise emperyal güçler kendi çıkarları doğrultusunda çizmeye çalışırken, buna karşı kendi kaderini belirlemek isteyen halklar da büyük bir mücadele ve direnişi ortaya koyuyor." “Kürt halkı da bu yüzyıldaki yerini almak için demokra

Türk devleti ve yetkililerinin işlediği suçların yargılandığı Uluslararası Tribunal, başladı. Perşembe ve Cuma günleri yapılacak duruşmalarda, özellikle Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dönemi suçların üzerinde durulacak. Sanıkların başında da Erdoğan var. İşlenen suçların temel sorumlusu olarak suçlanıyor. Ayrıca suçun işlendiği dönemin hükümet ve ordu yetkilileri ile istihbarat şefi de yargılananlar arasında yer alıyor. İki temel suç mahkemede yargılanacak. Birincisi; Cizre, Sur, Şırnak ve Nusaybin’de Kürt kentlerinin yıkıldığı ve sivillerin katledildiği saldırılar. İkincisi; Paris’te 9 Ocak 2013’te üç Kürt kadın devrimcinin MİT organizasyonu ile katledilmesi. Ancak Türk devletinin geçmişten günümüze, devlet olarak işlediği suçlar da bir çok yönüyle ele alınacak. MAHKEMEYİ 7 HAKİM YÖNETİYOR Mahkemeyi yedi hakim yönetiyor. Bunlar farklı ülkeden geliyorlar. Vicdani açıdan tartışmasız bir meşruiyete sahipler. Mahkemeyi başkanlığını yargıç Philippe Texier yapıyor: 

Dün geceden beri Türk devleti tarafından bombalanan Efrin kent merkezinde, yüzbinlerce sivil yaşıyor. Dün akşamdan şu ana kadar 4’ü çocuk 8 sivil katledildi, onlarca sivil yaralandı. Türk devleti ve ona bağlı çetelerin Efrin’e yönelik işgal saldırıları 55. gününde devam ediyor. Dün akşamdan beri Türk devleti tarafından Efrin merkeze bağlı, Eşrefiyê, Tirindê, Mahmudiye başta olmak üzere kent geneline gece boyunca obüsler ve uçaklarla bombardıman yapıldı. Dün geceden beri bu saldırılarda 4’ü çocuk dokuz sivil hayatını kaybederken, onlarca sivil de yaralandı. Bombardımanın aralıksız bir şekilde sürdüğü Efrin’de halk, sabaha saatlerinden itibaren, günlük yaşamlarına devam edebilmek için sokaklara çıktı. Efrin merkezde yüzbinlerce sivil yaşıyor ve bu sivil halk Türk devletinin ve ona bağlı çetelerinin işgal saldırılarında yaşanacak katliamlarla karşı karşıya.  

Hüseyin Ali  Kürt gençleri her mahalleyi ve sokağı serhildanlar biçimindeki Newroz alanı haline getirebilir. Kürt halkı bu yıl mahallelerde ve sokaklarda Newrozları 1990’lı yılların direniş ruhuyla karşılamalıdır. Kürtler ve Ortadoğu halkları Newroz’u kutlamaya hazırlanıyor. Newroz’u kutlama düzeyi Kürtlerin ulusal olarak varlığının kanıtı olmaktadır. Çünkü Kürtler Newroz değerleri yok edilemediği için varlığını bugünlere taşımışlardır. Her Newroz’u daha güçlü kutlayarak hem Newroz’u hem de kendilerini güçlendirmişlerdir. Kürdistan'daki büyük serhildanlar Newrozlarda gerçekleştiği için ulusal, siyasal, sosyal, demokratik ve kültürel devrimler Newroz değerlerini taşımışlardır. Newroz değerleri de bu devrimlerle derinleşmiş ve kapsamlılaşmıştır. Bu nedenle Kürt Halk Önderi Kürt halkına “Newroz Halkı” tanımını yapmıştır.  Newroz, Kürtlerin var olma günü olduğu için tüm Newrozlarda Kürtlere ait tüm değerler yüksek düzeyde canlanır. Kürtler kendilerini yeniden tanıma, soruml