Kayıtlar

Mart 3, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TİHV Temsilcisi: İşkenceyi normalleştirmeye çalışıyorlar!

Resim
Ali Koçer  TİHV Amed Şube Temsilcisi Barış Yavuz, gözaltı ve tutuklamalarla birlikte gelişen işkence vakalarının giderek arttığına, bunun 'normalleştirilmeye' çalışıldığına dikkat çekti. İşkence ve kötü muameleyi, Türk devletinin siyasi tarihi boyunca insanlığa karşı korkunç özelliği olarak ele almak mümkün. OHAL ile birlikte gözaltı ve tutuklamalar artarak devam ederken, işkence ve kötü muamele de her geçen gün boyutlanıyor. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Amed Şube Temsilcisi Avukat Barış Yavuz, artan işkenceci uygulamalarını ve başvuruları değerlendirdi... ‘İŞKENCE YAPILABİLİR BİR ŞEYMİŞ GİBİ GÖSTERİLİYOR’ Vakıflarının, 1990 yılında işkence görenlerin tedavi ve rehabilitasyon süreçlerini üstlenmek ve takip etmek için kurulduğunu söyleyen Yavuz, “Vakfımız, 1998 yılından beridir de Diyarbakır’da bir temsilcilikle faaliyet yürütmektedir. Diyarbakır’da temsilcilik açıldığından bu yana da 2 bin 600 kişiye tedavi süreçleri için hizmet vermiş durumdayız” dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından sonra DAİŞ saldırıları arttı!

Resim
DAİŞ çeteleri Kerkük’ten sonra Kifri’de de saldırdı. Saldırıda bir çoban katledildi, üç peşmerge yaralandı. Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde Kerkük’teki İTC çetelerini kastederek, "Türkmenlere yönelik saldırılar kabul edilmez" açıklamasından sonra Kerkük ve Kifri’de DAİŞ saldırıları başladı. 18 Şubat'ta Kerkük’ün güneydeki Heşdi Şabi noktasına saldıran DAİŞ, dün gece de Süleymaniye’ye bağlı Germiyan mıntıkasındaki Kifri’ye saldırdı. BARAN: KAÇARKEN MAYIN DÖŞEDİLER Kifri’nin Kuşelan köyüne gelen DAİŞ çeteleri bir Arap çobanı kaçırdı. Bunun üzerine harekete geçen peşmerge ve asayiş güçleri ile çeteler arasında çatışma başladı. Çatışma sırasında DAİŞ çeteleri kaçırdıkları çobanı katlederek bölgeden uzaklaşmak istedi. Konuya ilişkin açıklama yapan Peşmerge Güçleri Germiyan Sorumlusu Cemal Baran, şu bilgileri verdi: "Kifri ilçesinin Kuşelan köyünde 8 DAİŞ’li, Arap bir çobanı kaçırdı. Bunun üzerine peşmerge güçleri ile asayiş güçleri

Asya Ebdulah: İşgal onayını Rusya verdi, Erdoğan ise icra ediyor

Resim
Ersin Çaksu  Türk devletinin Efrîn'e yönelik işgal girişiminin Rusya onaylı olduğunu ifade eden TEV-DEM Eşbaşkanı Ebdulah, Efrîn direnişinin tüm Suriye'yi savunduğunu kaydetti. Ebdulah, "İşgalin siyasi kararını Rusya verdi, terör kısmını ise Erdoğan icra ediyor" dedi. Türk devletini ve ona bağlı El Kaide menşeili çete örgütlerinin Efrîn'i işgal ve Suriye'den toprak koparma saldırıları ve buna karşı Efrîn halkı tarafından sergilenen Çağın Direnişi 43'üncü gününde devam ediyor. Rojava Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Eşbaşkanı Asya Ebdulah, Türk devletinin işgal saldırılarındaki emelini, Rusya'nın işgal harekakatındaki rolünü, Çağın Direnişi'nin kazandığı karakteri ve BMGK'nin ateşkes kararını  ANF 'ye değerlendirdi. Türk devletinin Efrîn'e yönelik işgal girişiminin Rusya onaylı olduğunu ifade eden Asya Ebdulah, Efrîn direnişinin tüm Suriye'yi savunduğunu kaydetti. Türk devletinin Astana anlaşmasını kullandığını belir

Bir cinayet olarak devletin ‘hasta tutsak’ politikaları…

Resim
Mücahit Akdoğan  Şuan cezaevlerinde bulunan 357’si ağır 1025 hasta tutuklu var. Bunlar resmi raporlarını ulaştırabilmiş olanlar. Pek çok ağır hastanın daha adının bilinmediği gerçektir. “Hasta tutsak yaşamını yitirdi”… Son zamanlarda bu cümleyi ne çok duyar olduk. Hasta tutsakların yaşamını yitirmesi gittikçe sıradan bir hal almaya başladı. Geçen 2 ay içinde bile 2 siyasi tutsak yaşamını yitirirken, durumu ağır olan ve mutlaka tedavi edilmesi gerekirken keyfi olarak bekletilen hasta haberlerini okuyoruz. Celal Şeker, Nihat Baymış, Ahmet Bayar, Lütfü Taş, Aram Akyüz… Ve daha yüzlerce isim! Bu adlar bize en ağır, en kabul edilemez ve insan onurunu zedeleyen bir ölüm halini hatırlatıyor. Diğer yönden de baş eğmedikleri için şerefli bir anmayı… Devlet öldürmeden bırakmıyor. Bunu bir kâr olarak görüyor. Bunu belirtmekten de çekinmiyor. Örneğin 2017 yılındaki bir araştırmaya göre son beş senede ağır hasta olduğu Adli Tıp Kurulunca belirlenmesine karşın, ceza tehir işlemler

Üç cephede şiddetli çatışmalar yaşanıyor

Resim
Efrin’in Şera, Cindirêsê ve Raco cephelerinde işgalci Türk ordusu ile YPG/YPJ savaşçıları arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Şera’da 2 BMB imha edildi, 16 işgalci öldürüldü. Bölgeden alınan bilgilere göre, işgalci Türk ordusu gece saatlerinde Cindirêsê, Raco ve Şera ilçelerini bombaladı. Saldırıda Eskerê Kefercenê, Sinka, Çema, Xirabê Şera ve Baflonê köyleri hedef alındı. Şera ilçesine yönelik hava saldırılarının yoğun şekilde sürdüğü öğrenildi. Yine Cindirêsê ilçe merkezi çevresindeki çatışmaların da şiddetlenerek devam ettiği bildirildi. Raco ile Maseka köyü arasında ise YPG/YPJ güçleri ile işgalci güçler arasında çatışma var. Şera ilçesine bağlı Çema ile Baflonê arasında devam eden çatışmalarda ise 16 asker ve çetenin öldürüldüğü, çok sayıda yaralı olduğu ve 2 BMB’nin savaşçılar tarafından imha edildiği aktarıldı.

Dengê Welat Radyosu yeni frekansları ile yayında

Resim
Dengê Welat Radyosu'na 31 metre 9525 KHz , 25 metre 11530 KHz, 31 metre 9525 KHz frekansından saat 06:30'dan 01:00'e kadar yayına başladı. Kurmanci, Kırdkî, Sorani, Hewramî ve Kelhoru lehçelerinde haber bültenleri ve programlar yapan Denge Welat Radyosu yeni frekanslarıyla yayın hayatına devam edecek. Dengê Welat Radyosu'nun her gün Amed saatiyle 06: 30'dan gece saat 01: 00'e kadar aralıksız yayınını sürdürüyor. YENİ FREKANSLAR Yayın saatlerine göre Dengê Welat Radyosu'nun yayın yaptığı frekanslar şöyle: "Amed saatiyle saat 06:30'dan saat 09:00'a kadar 31 metre 9525 KHz, saat 09:00'dan 19:00'a kadar ise 25 metre 11530 KHz, frekansından, saat 19:00'dan gece saat 01:00'e kadar 31 metre 9525 KHz frekansından dinleyebilirsiniz. Yaz saat uygulaması dolayısıyla 1 Nisan'dan itibaren sabah saat 06:30'dan saat 01:00'e kadar 25 metre 11530 KHz frekansından yayınlar devam edecektir." TELEVİZYON VE İNTERNETT

Efrîn için birlik olalım

Resim
Devriş Çimen  Afganistan, İran, Avusturya, İngiltere ve Katalonya’dan siyasetçi, akademisyen ve sanatçılar Efrîn için birlikte mücadele etme, uluslararası dayanışmayı büyütme çağrısı yaptı. Türk devletinin Efrîn’i işgal girişimine yönelik tepkiler artarak devam ediyor. Afganistan, İran, Avusturya, Katalonya, İngiltere ve Avusturya’dan akademisyen, siyasetçi ve sanatçılar Efrîn işgaline ilişkin Yeni Özgür Politika'ya konuştu. Türkiye’nin işlediği savaş suçu karşısında dünyanın sessizliğini eleştiren isimler, Efrîn için uluslararası dayanışmayı büyütme çağrısında bulundu.  Meclis Küresel Sağlık Grubu Politika Direktörü ve İngiltere Cambridge Üniversitesi Yönetişim ve İnsan Hakları Merkezi’nde Araştırmacı Johanna Riha, “Efrîn’e yönelik saldırı savaş suçudur, soykırım amaçlıdır ama başarısız olmaya mahkumdur” dedi. “Suriye’nin kuzeyindeki Rojava’yı kontrol eden devrimci güçler, faşist Türk devletinin katliamına etkili şekilde direnmeye devam edecekler, tıpkı Kobanê’de yaptık

AKP, resmi temsilcikleri psikolojik savaş için kullanıyor

Resim
Efrîn’e yönelik işgal girişiminde direniş ile karşılaşan Türk devleti, psikolojik savaş için medya kuruluşları ve trol hesaplar yetmeyince yurt dışındaki resmi temsilciliklerini devreye soktu. Türkiye’deki yandaş basın ve trol ordusu Efrîn’deki başarısızlığı örtmeye yetmeyince Erdoğan iktidarı yeni propaganda araçlarını harekete geçirdi. Dün akşamdan itibaren AKP rejiminin talimatıyla Türk devletinin yurt dışındaki resmi temsilcikleri Efrîn’e yönelik yalan ve yanlış bilgileri yaymak için sefer edildi. Başta Almanya olmak üzere Avrupa’daki elçilik ve konsoloslukların resmi sosyal medya hesapları üzerinden kirli savaş propagandası yapıldı. Almanca, İngilizce ve Fransızca yapılan paylaşımlarda Efrîn’de yaşanan çatışma ve katliamlar çarpıtılarak, Avrupa kamuoyununa yönelik “algı operasyonu” hedeflendi. Erdoğan iktidarı kirli propaganda için temsilcikler dışında diğer kuruluşlarını da harekete geçirmesi dikkat çekti. AKP’nin Avrupa’daki lobi kuruluşu UETD, Almanya’daki paravan

TAJÊ’ye Clara Zetkin ödülü

Resim
Êzidî Kadınlar Özgürlük Hareketi (TAJÊ), her yıl 8 Mart nedeniyle Almanya’da verilen Clara Zetkin ödülünün bu yılki sahibi oldu. Ödül töreninde konuşan Sol Parti Eş başkanı Katja Kipping “Ezîdileri PKK kurtardı, PKK yasağı kalkmalı” çağrısını yaptı. Almanya’da önde gelen muhalefet partilerinden Sol Parti (Die Linke), 2011 yılından bu yana 8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeniyle siyaset ve toplumsal alanlarda etkili çalışma yapan isimlere veya kurumlara Clara Zetkin adıyla ödül veriyor. Kadın hakları için verilen mücadeleye öncülük ettiği için dünya tarihine adını yazdıran Clara Yetkin’in anısına verilen ödüle bu yıl 7 kadın kuruluşu ve jinekolog Dr. Kristina Hänel aday gösterildi. Bu yılın ödül sahipleri dün akşam başkent Berlin’de düzenlenen etkinlikle açıklandı ve sahiplerini buldu. Ödül tertip komitesi, bu yıl ki Clara Zetkin ödülünün Êzidî Kadınlar Özgürlük Hareketi (TAJÊ) ve internet sitesinde kürtaj süreciyle ilgili bir tanıtım yerleştirdiği için mahkeme tarafından cezala

Türk devletinin suçları Paris’te yargılanacak

Resim
Maxime Azadi  Türk devletinin Kürlere karşı işlediği suçları yargılamak için Paris’te Kalıcı Halk Mahkemesi kuruluyor. Uluslararası hukuk örgütlerinin öncülük ettiği mahkemeyi farkı ülkelerden 7 yargıç yönetecek. Onlarca kişinin tanıklık yapacağı mahkemeye Türk hükümeti de savunma yapmak üzere davet edildi. Türkiye Cumhuriyeti ve yetkililerinin işlediği suçların yargılanması amacıyla organize edilen mahkeme, 15 ve 16 Mart tarihlerinde toplanacak. Mahkeme, Uluslararası Demokrat Yargıçlar Derneği, Demokrasi ve İnsan Hakları İçin Avrupa Yargıçlar Derneği, Almanya merkezli hukukçular derneği MAF-DAD ve Brüksel Kürt Enstitüsü inisiyatifinde kuruldu. Hakimler Kalıcı Halk Mahkemesi tarafından seçildi. Yedi kişilik mahkeme heyetine Fransız yargıç Philippe Texier başkanlık yapacak. 1987 ile 2008 arasında BM’nin ekonomik, sosyal ve kültürel haklar komitesi üyesi olan Texier, Fransız Yargıtay’ına danışmanlık yaparken, aynı zamanda uluslararası insan hakları federasyonuna çalışıyor.

Anlamlı bir yaşam ancak kadınlarla olur

Resim
  BERFİN BAĞDU / ŞARISTAN MAHİR 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününe ilişkin değerlendirmelerde bulunan KCK Halklar ve İnançlar Komitesi Üyesi Savaş Nurhak, "Ahlaki politik toplum kadının damgasını taşıyor. Anlamlı bir yaşam olacaksa ancak kadınla olur" diye konuştu. KCK Halklar ve İnançlar Komitesi Üyesi Savaş Nurhak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü vesilesiyle ajansımıza konuştu. Kadın direnişini değerlendiren Nurhak, kadının direnişinin toplumsal yapısından geldiğini dile getirdi. PKK’li bir erkek olarak yıllardır kadınlarla ortak bir yaşamı paylaştıklarını söyleyen Nurhak, "Biz kendimizde yıllarca kadınlarla ortak bir yaşamı kurmuş, her yönüyle kadının kendini ispatladığı, gördüğü aynı zamanda birlikte ortak bir yaşam kurduğumuz yaşamın içerisindeyiz. Bu durum esasta eril zihniyetin kadın karşısında giderek gerilemesine yol açıyor. Bu hem kapitalist sistem için hem egemen zihniyet için tehlike çanlarıdır. Özellikle kapitalizm için bu geçerlidir&q

Yasaya rağmen kadın yönetici sayısı artacağına azaldı

Resim
2015 yılında Almanya’da kabul edilen büyük şirketlerin yönetiminde daha fazla kadının söz sahibi olmasını öngören yasaya rağmen ülkede kadın yönetici sayısı artacağına azaldı. Benzer bir durum diğer AB ülkelerinde de yaşanıyor. Avrupa'nın gelişmiş modern hayatına rağmen kadınlar, hala erkekler ile iş hayatında eşit değil. Çoğu zaman aynı iş ortamında çalışmalarına karşın kadınlar daha az ücret alıyor. Sadece Almanya'da üç kadından biri iş hayatının dışında çocuğuna da bakmak zorunda kalıyor, 5 kadından biri ise çocuğunu tek başına büyütüyor. Uzmanlara göre tüm bu zincirleme nedenlerden dolayı kadınlar, iş hayatında kariyer yapamıyor, yükselemiyor ve sonuçta yöneticiliği erkeklere kaptırıyor. Bunun önüne geçmek için başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği ülkeleri 2015 yılında yeni bir düzenleme için kolları sıvamıştı. ALMANYA’DA HEDEF YÜZDE 30’DU! Almanya’da 1 Ocak 2016 yılından itibaren yürürlüğe giren yasa gereği büyük şirketlerde kadın yönetici sayısının artmas