Kayıtlar

Mart 19, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Stockholm’de Efrîn’le dayanışma için açlık grevi başladı

Resim
Kürdistanlılar, işgalci Türk devleti ve DAİŞ artığı çeteleri protesto etmek ve Efrîn halklarıyla dayanışmak için İsveç’in başkenti Stockholm’de parlamento binası önündeki meydanda açlık grevine başladı. Çadırın önüne ve çevresine Türk devletini kınayan pankratlar ve katledilen sivillerin resimlerini asan açlık grevcileri, çevreden geçenleri yazılı ve sözlü olarak Türk devletinin Efrîn’de gerçekleştirdiği vahşet ve insanlık suçları hakkında bilgilendiriyor. Zaman zaman çadırın önünde konuşmalar yaparak ve sloganlar atarak Türk devleti ve olanlara sesiz kalan batılı ülkeleri protesto eden sloganlar haykırıyorlar. Efrîn ve devrim şehitlerin anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşundan sonra Stockholm Demokratik Kürt Toplum Merkezi eş başkanları Girine Kasırga ve Latif Cebe, eylemin amacını anlatan İsveçce ve Kürtçe konuşmalar yaptı. 20 Ocak gününden beri Türk ordusunun Efrîn’i havadan ve karadan bombaladığını hatırlatan Kasırga ve Cebe, El Nusra, El Kaide ve DAİŞ artı

NAV-DEM: Herkes Efrîn eylemlerine odaklanmalı

Resim
NAV-DEM, Efrîn'de direnişin yeni bir aşamada olduğuna dikkat çekerek, "İşimizi gücümüzü bir tarafa bırakarak, Efrîn eylemlerine odaklanmalıyız" dedi. NAV-DEM, Efrîn işgaline ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı. "TC'nin faşist ordusu ve çetelerinin Efrîn'i işgal durumundan sonra yeni bir döneme girildi" diye başlayan açıklamada, şunlar kaydedildi: 'ÇETELERLE POZLER VERİP YAĞMALAMA YAPIYORLAR' "Katliamcı, sömürgeci TC Devleti'nin faşist ordusu elindeki tüm teknik silahları ile karadan, havadan saldırılarını daha da yoğunlaştırarak; insanlık düşmanı, faşist, barbar El Kaide, DAİŞ, El Nusra, JÖH, PÖH, TÖH vb. çetelerle dünyanın gözü önünde halkın eşyalarını yağmalayıp Efrîn sokaklarında pozlar vermektedir. Dünyaya, Avrupa'ya ve DAİŞ'e karşı koalisyonda yer alan güçlere sesleniyoruz: Sözde karşı olduğunuz El Kaide, DAİŞ, El Nusra; TC'nin işgalci ordusu ile birlikte Efrîn sokaklarında poz vererek, başta Kürdistanlı

Seçilmişler BM önünde açlık grevine başladı: Suça ortak olma!

Resim
Milletvekilleri ve belediye eş başkanları, Türk devletinin soykırım saldırıları altında olan Efrîn için BM Cenevre Ofisi önünde açlık grevine başladı. HDP Muş Eski Milletvekili HDK-Avrupa Sözcüsü Demir Çelik, HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, HDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Cizre Belediye Eşbaşkanı Leyla İmret, Karakoçan Belediye Eşbaşkanı Burhan Kocaman, Suruç Belediye Eşbaşkanı Orhan Şansal, Sur Belediyesi Eşbaşkanı Fatma Şık Barut, Londra Harıngey Belediyesi Başkanı Aligül Özbek, Futbolcu Deniz Naki, Gazeteci Filiz Koçali, HDK’den Feyzullah Tunç, Türk devleti ve ona bağlı çetelerin işgali altında olan Efrîn için Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi önünde süresiz açlık grevi başlattı. Seçilmişlerin açlık grevi eylemine çok sayıda Kürdistanlı ve dostu da destek veriyor. 'DAİŞ'TEN KAÇAN HALKA TÜRK DEVLETİ SALDIRDI' Basın toplantısıyla açlık grevine başladıklarını duyuran seçilmişler adına ortak açıklamayı HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız yaptı. Bir

Cocburn: Efrîn'e girenler DAİŞ çeteleri

Resim
İngiliz Independent gazetesinden Patrick Cocburn, Efrîn işgalindeki ÖSO unsurlarının eski DAİŞ çeteleri olduğunu yazdı. Cocburn, "Kürtler ile gayrimüslim azınlıkları ortadan kaldırılacak düşmanlar olarak görüyorlar" dedi. Suriye’deki gelişmeleri yakından izleyen, İngiliz Independent gazetesinin Ortadoğu Yazarı Patrick Cocburn, Efrîn'e dönük işgal saldırısını yazdı. Deneyimli Yazar Cockburn, Efrîn merkeze giren ÖSO unsurlarının çoğunun eski DAİŞ ya da El Kaide çetesi olduğunu vurguladı. Cockburn'a göre ABD, Suriye'de kalmak için Kürtlere muhtaç. 'Etnik temizliğe' dikkat çeken Cocburn, YPG'nin akıllıca davrandığını da belirtti. 'ETNİK TEMİZLİK' UYARISI Cockburn’ün makalesi şöyle: “Efrîn'in Türk ordusu ve Suriyeli isyancı güçlerin eline geçmesi kaçınılmazdı, ama tehlike sürüyor. Şu anda temel soru, şehrin el değiştirmesinin ardından bölgedeki Kürt çoğunluğun etnik temizliğe maruz kalıp kalmayacağı. Bir Arap gücü olan ÖSO savaşçı

İngiliz enternasyonalist kadın savaşçı Efrin’de şehit düştü

Resim
YPJ kaynaklarının verdiği bilgiye göre 26 yaşındaki Campell, içinde olduğu bir konvoyun 16 Mart günü Türk savaş uçakları tarafından hedef alınması sonucunda hayatını kaybetti. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Rojava Enternasyonal Komünü, “Yoldaşımız Hêlîn (Anna Campbell) Efrin’deki mücadele sırasında şehit düşmüştür. Onu her zaman cesareti ve yılmaz direnişçi ruhu ile hatırlayacağız” açıklamasında bulundu. East Sussex’in Lewes kasabasından olan Anna Campbell, enternasyonalist İngiliz kadın savaşçıların Rojava’da verdiği ilk şehit oldu. Guardian gazetesine konuşan Campbell’ın babası Dirt Campbell kızını “güzel ve sevgi dolu bir kadın” olarak tanımlayarak onun inandığı dünyayı yaratabilmek için her şeyi yapabilecek biri olduğunu ifade etti. Campbell açıklamasında Anna için şunları söyledi: “Anna son derece idealist, ciddi, candan bir kadındı ve daha iyi bir dünya yaratmayı amaçlıyordu. O öldürüldüğünde kavga vermiyordu, Türkiye’nin işgaline karşı bir savunmada bulunuyordu.”

Bilgen: Efrîn'de Kürde tahammülsüzlüğü gösterdiler

Resim
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Türk devletinin Efrîn işgaliyle Kürde tahammülsüzlüğünü gösterdiğini belirterek, "Kürtler değerlerine sahip çıkarak mücadelesini sürdürecek" dedi. Bilgen, Newroz'un engellenemeyeceğini de söyledi. HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 4 KASIM DARBESİ Bilgen'in değerlendirmeleri şöyle: "4 Kasım 2016 darbesinin 500. günü. Üzerinden 500 gün geçti, 395 duruşma yapıldı. Bu 395 duruşmadan 185’i Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’a ait. O günlerde deniyordu ki ifade vermekten kaçtıkları için işlem yapılacak. İfade vermeyen kimse kalmadı. Ama zorla almaya rağmen, SEGBİS’i adil yargılama gibi gösterme çabalarına rağmen, aslında başta söylenen gerekçelerin hiçbir anlamı kalmadı. Bu süreçte partimize dönük çok sayıda baskı, ambargo, boykot muamelesi ile karşı karşıya kaldık. 25 milletvekilimiz göz altına alındı. 9 milletvekilimizin de ve

'Dilop' dergisi okurla buluşuyor

Resim
Ali Koçer  Dilop Dergisi Amed Temsilcisi Reşo Ronahî, dergilerinin gündelik ajitatif, arabesk dilden uzak, Kürt kimliğini ve tarihini temel alan bir içeriğe sahip olacağını belirtti. Kültür ve sanat üzerindeki baskıların her geçen gün arttığı bir dönemde Kürtçe-Türkçe yayımlanacak olan ‘Dilop' dergisinin ilk sayısı önümüzdeki günlerde okurlarıyla buluşacak. Seksen sayfadan oluşan Dilop, iki ayda bir kültür, sanat, edebiyat ve tarih dergisi olarak çıkacak. Dergi, ağırlıklı olarak Kürtçenin Zazaki ve Kurmancî lehçelerinde yayımlanacak. Dilop’un Amed Temsilcisi Reşo Ronahî, derginin içeriğine, neden böyle bir dergiye ihtiyaç duyulduğuna ve genel olarak dergicilik üzerine bilgileri paylaştı. DERGİNİN SABİT SAYFALARI OLACAK Ronahî, her sayıda bir dosya konularının ve sabit sayfalarının olacağını belirterek, şunları söyledi: “Örneğin arkeoloji sayfamız olacak. ‘Teyr û Tûr’ diye adlandırdığımız ve her sayıda Kürdistan’a özgü bir bitki veya kuş türünün halk arasındaki hikâye

Efrin’de onlarca talancı öldürüldü-YENİLENDİ

Resim
Efrin kent merkezindeki evleri ve dükkanları talan eden onlarca çete öldürüldü. YPG kaynakları, 50 çetenin öldürüldüğünü bildirdi. Türk işgal güçleri dün Efrin kent merkezine girerek evleri ve dükkanları yağmalamaya başladı. Türk askerleri ve DAİŞ-ÖSO çetelerinin bir binayı yağmalarken patlama meydana geldiği bildirildi. Türk kaynakları patlamada 11 kişinin öldüğünü açıkladı. Ancak Londra Merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Efrin kent merkezi işgalinin birinci gününde 40 yağmacının öldürüldüğünü duyurdu. YPG kaynaklarının verdiği bilgilere göre de, en az 50 çete öldürüldü.  İnsan Hakları Gözlemevi, kentteki talanın devam ettiğini de aktardı. Fransız haber ajansı AFP, Efrîn’de Türk işgal güçlerinin işgal ettikleri Efrîn merkezde sivillere ve kurumlara ait binaları yağmalamaya başladığını duyurmuştu.

Castel Cindo’da ‘sır’lı bir kadın savaşçı Şîndar

Resim
Yeni yolda yeni isim gerekli, yeni bir yaşam için yeni bir var oluş ama geçmişten kopuk olmaz Emira’nın yeni varoluştaki seçtiği isim Efrîn’de gölgesinde soluklandığı ‘yeşil ağaç’lar oluyor yani Şîndar. Efrîn’de bir bahar vakti solmasın diye yeşile kesmiş dağlar ve ovalar, bir kadın yürüyor karanlığın üstüne. Omuzunda Nebi Huri’den bu yana aldığı ağır yük. Bu yükün ağırlığı ile ilerliyor, karanlığın üstüne düşme vakti değil yürüme vakti. Yol oluyor, yolun götürdüğü yere gidiyor, gözlerinde umudun hüznünü taşıyan bir kadın... Adı Emira Ehmed, Cinderêsê’nin Gevrika köyünde yeşil bir ağaç gölgesine tutunan bir evde dünyaya getiriyor annesi onu. Herkes çok seviniyor ama en çokta nenesi adını, yüreğini ve sırlarını taşıyacak biri geldi diye dünyaya. Şifacı bir kadın nenesi ‘sır’lı sırlarını aktaracak bir kız çocuğu gelenektir buralarda kadından kadına aktarılır bilgiler sırlar. Adını veriyor ve Emira gizli gizli sırlarını fısıldıyor, kadın bilgisini becerisini adım adım ördüğü ça

Efrîn Newrozu

Resim
Selahattin Erdem  Kürtler tarihin en eski özgürlük ve direniş bayramı olan Newroz’u yaşıyor. Bu yıl Newroz, Efrîn Newrozu olarak yaşanıyor ve kutlanıyor. Tarih sanki TC, Tayyip Erdoğan, Efrîn halkı ve YPG-YPJ savaşçıları şahsında yeniden canlanmış bulunuyor. 2630 yıl öncesinin köhnemiş Asur İmparatorluğunu bugün köhnemiş faşist-soykırımcı TC diktatörlüğü temsil ederken, her gün bir gencin beynini yiyerek yaşamaya çalışan Zalim Dehak’a günümüzün kan emicisi Tayyip Erdoğan ne kadar da benziyor. Yine o dönemin Medler’ini günümüzün kahramanı Efrîn halkı yeniden yaşatırken, o dönemin önderi Demirci Kawa’nın işlevini Önder Abdullah Öcalan’ın militanları olan YPG-YPJ savaşçıları nasıl da güçlü yerine getiriyor. 21. yüzyıl gerçeğinin bugünkü Efrîn Direnişi temelinde belirleneceği daha şimdiden çok açık ve net bir biçimde görülüyor. Bu temelde bir kez daha ikinci ayını doldurmak üzere olan Çağın Efrîn Direnişini selamlıyor; öncelikle kahraman Efrîn halkının, YPG-YPJ ve QSD savaşçılar

Paris katliamı için yeni suç duyurusu

Resim
Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013’te üç Kürt kadın devrimcinin hedef alındığı katliama ilişkin yeni bir suç duyurusu yapıldı. Paris’te başlarına sıkılan üçer kurşunla katledilen PKK’nin kurucularından Sakine Cansız, KNK Paris temsilcisi Fidan Doğan ve gençlik hareketi üyesi Leyla Şaylemez’in aileleri suç ortaklarının yargılanması için soruşturma talep etti. Ailelerin avukatı Antoine Comte, ANF’ye yaptığı açıklamada “Suç duyurusunda bulunduk” dedi. Comte, Türk istihbarat servisinin Avrupa genelindeki casusluk faaliyetlerine dikkat çekerek, bu kez Belçika, Almanya ve Fransa’da ayrı ayrı soruşturmaların olduğunu söyledi. BELÇİKA’DA YAŞANANLAR İLE FRANSA’DA YAŞANANLAR ARASINDA BAĞ VAR Comte, “Almanya’da Türk istihbarat servislerinin casusluk faaliyetlerine ilişkin Almanya’da soruşturmalar var. Belçika’da Kürt sorumlulara karşı potansiyel saldırı nedeniyle bir soruşturma var. Belçika’da yaşananlar ile Fransa’da yaşanmış olanlar arasında bağ var” dedi. Avukat Compte, “T

Ömrü yasağa yetmeyen çiçek: Ters lale

Resim
Gen merkezi Batman olan ters lale, Kürdistan dağlarında yetişiyor. Ters lalenin ömrü yaklaşık bir ay. Türk devletinin yasakları nedeniyle fotoğrafçılar, çekim yapamıyor. Dünyada nesli tehlike altında olan ters lale (Fritillaria Imperiaris) Kürdistan dağlarında yetişiyor. Baharla birlikte zirvelerde yeşeren ters lalenin bir aylık ömrü var. Son yıllardaki yasaklar nedeniyle ömrü, fotoğrafçılara yetmiyor. Kürtçede Gulde Xwîn veya Gula Xemgîn gibi isimlerle de bilinen ters laleyi “Zirvelerin Özgürlük Çiçeği” olarak tanımlayanlar da var. Gen merkezi Batman olan ters lale Hakkari, Van, Bitlis, Erzurum'dan Kandil dağlarına kadar serpiliyor. 167 türü bulunan bu çiçeğin en fazla görüldüğü ülke Kürdistan. Yapılan araştırmalara göre burada 43 türü bulunan ters lalelerin 20’si endemik (yalnızca belli yerlerde yetişen) özelliğe sahip. Dikkat çekici güzelliğe sahip lalenin, çiçeğinin yanı sıra aromatik yağ içeren yaprakları da kullanılıyor.

İki yılın sonunda tedaviye başlandı ama durumu ağır…

Resim
S.Asuman Demir  İki yıldır epilepsi hastası olan hasta tutsak Selami Keleş AYM başvurusu sonrasında tedavi altına alındı. Fakat durumu ağırlaşan Keleş, tek başına ayakta duramıyor ve çok fazla kilo kaybetti. Hasta tutsaklar sorunu, OHAL’le birlikte cezaevleri koşullarının daha da kötüleşmesiyle ciddi bir hal aldı. İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre cezaevlerinde, 228’i ağır olmak üzere toplam 578 hasta mahpus tahliye (infazının ertelenerek) edilerek tedavi olmayı bekliyor. Yakın bir zamanda ise İzmir Şakran T Tipi 4 No’lu Cezaevi’nde kaldığı sırada lösemiye yakalanan ancak tedavisi zamanında yapılmayan; cezasının bitmesine ise 10 ay kala tahliye edilen Nihat Baymiş hayatını kaybetti. İKİ YILDIR EPİLEPSİ KRİZİ GEÇİRİYOR Düzce T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve epilepsi hastası olan Selami Keleş de bu hasta tutsaklardan sadece biri. Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkında verilip kesinleşen hapis cezasının infazı nedeniyle, yaklaşık 6 yıldır Düzce T T