Türkiye ve Kürdistan'daki cezaevlerinde neler yaşanıyor?


Siyasi tutsaklara dönük işkenceci uygulamalar giderek artıyor.
AKP-MHP rejimi, cezaevine konulmalarına rağmen düşünceleri, iradeleri teslim alınamayan siyasi tutsaklara baskı ve saldırılarını artırıyor.
ANTALYA
Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi, tutsaklara, aile ve müdafi tarafından gönderilen kitapları reddediyor. Gerekçe olarak ise Kurum İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının "Terör suçlarından kurumumuzda bulunan hükümlü ve tutuklulara, ders kitapları niteliğinde olan yayınlar hariç (aktif öğrencisi olduğu bölüm ile ilgili), dışarıdan yakınları tarafından gönderilen veya getirilen yayınlar kuruma kabul edilmemektedir" kararı öne sürüldü.
Kararda ayrıca, "Anayasa, TCK, CMK gibi yazılı mevzuatları ya da kurum kütüphanesinde bulunmayan kitaplar ve OHAL Kararnamesi gibi bilgisayar ortamından çıktı alınabilecek mevzuatların ise ücretleri hükümlü ve tutukluların emanet para hesabından karşılanması koşuluyla ceza infaz kurumumuz idaresi tarafından, terör suçlarından olan tutuklu veya hükümlüye verilmektedir” deniliyor.
Hakimlik ise avukatların hak ihlaline ilişkin itirazını reddetti.
Avukat Nagehan Avçil, kararla tutsakların süreli ve süresiz yayınlardan yararlanma hakkının ihlal edildiğini belirtirken, "Tutuklular parasını ödediğinde karşılanır’ diyor ama tutuklunun kendi parası yok ki. ‘Emanete parası yok, kitap okuma hakkı da yok' noktasına getiriliyor" dedi.
İZMİR
Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi (ZDİ) İzmir Sözcüsü Selma Altan ve Ege Bölgesi’ndeki cezaevlerini ziyaret eden İnsan Hakları Derneği (İHD) Cezaevi Komisyonu Üyesi, Avukat Zafer İncin, tutsaklara baskıların arttığına dikkat çekti.
Altan, hayata geçirilmek istenen tek tip kıyafet uygulamasına karşı tutsakların tüm hazırlıklarını yaptıklarını ve kesinlikle kabul etmeyeceklerini her fırsatta duyurduklarını söyledi. Cezaevlerinde kapasitenin dolması nedeniyle tutsakların üst üste konulduklarını kaydeden Altan, Adalet Bakanlığı’nın ise alternatifi yeni cezaevleri inşa etmekte görmesine tepki gösterdi.
Cezaevlerinde işkence uygulamalarının arttığını vurgulayan Altan, Ege Bölgesi’ndeki cezaevlerinde özellikle Efrîn'e dönün işgalci saldırılarından sonra baskı ve hak ihalelerinin arttığını söyledi.
Altan, Ödemiş T Tipi Cezaevi’nde koğuşa giren askerlerin küfürler savurarak, tutsakları kışkırtmaya çalıştığın da kaydetti.
İncin ise, yapmış oldukları cezaevi ziyaretlerinde tecrit uygulamalarıyla ve ajanlaştırma faaliyetleriyle karşılaştıklarını kaydetti. "En son 2 hafta önce avukat arkadaşlarla İzmir’de bulunan Aliağa Şakran, Ödemiş, Kırıklar, Manisa, Akhisar ve Alaşehir’e giderek tutuklularla görüştük. Son zamanlarda tek tip kıyafet gündeme geldi. Cezaevinde görüştüğümüz mahpuslar; tek tipe dair cezaevi idaresi ile yaptıkları görüşmelerde yönetmelik beklendiğini ancak kendilerinin her türlü zorluğa karşı tek tipi asla giymeyeceklerini aktardıklarını söylüyorlar” dedi.
Menemen R Tipi Cezaevi’nde Ergin Aktaş, Ehmedî Xami, Yusuf Bulut ve Dicle Bozan adlı tutsakların durumunun ağır olduğunu ifade eden İncin, hasta tutsaklara ciddi bir tecrit uygulandığını söyledi.
İSTANBUL
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkması talebiyle Kandıra 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Turan Günana isimli tutsağın ölüm orucuna başladığı öğrenildi. PKK davasından müebbet hapis cezası alan ve 13 yıldır cezaevinde bulunan Günana, 15 Şubat’tan bu yana ölüm orucunda.
Günana’nın ablası Fener Günana, 20 Şubat Salı günü yaptıkları açık görüşte kardeşinin ölüm orucuna başladığını öğrendiklerini aktardı.
Günana, kardeşinin tek talebi olduğunu ve bunun da Öcalan üzerindeki tecridin kalkması olduğunu vurguladı.
HAKKARİ
Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nden, 19 yıllık tutsak Mustafa Geylan, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde yaşayan ailesini arayarak yaşadıkları hak ihlallerini aktardı.
Geylan'ın kardeşi Fahir Geylan 16 Ocak ile 19 Şubat tarihlerinde Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına tutsaklar tarafından yazılan ve cezaevinde yaşanan hak ihlallerinin yer aldığı şikayet dilekçesine cezaevi yönetiminin el koyduğunu belirtti.
Tutsak Geylan, ayrıca sayın vardiyasında her türlü hakaret ve fiziki saldırıya uğradıklarını belirtirken, "Masa ve sandalye tekmeleme, darp ve psikolojik baskı ile beraber küfürlü sataşmalar, bununla beraber sayımı ayakta ve hazır ol vaziyette verme baskısı gibi benzeri uygulamalarla karşı karşıyayız" dedi.
MANİSA
Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nden geçtiğimiz günlerde Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edilen hasta tutsaklar Hüseyin Sarı ve Hasan Şaşmaz ile tutsaklar Rıdvan Çelik, Reber İldem ve Nidai Tezer, gardiyanlar tarafından darp edildi.
ADANA
Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan tutsaklarla görüşen Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi Üyesi Ahmet Oğuz, kadın tutsakların maruz kaldığı hak ihlallerini anlattı.
Oğuz, tutsakların anlatımlarını şöyle aktardı: “Üzerimizde yoğun bir baskı var. Keyfi olarak koğuşlar aranıyor. Aramalar ve ayakta sayım sırasında gardiyanlar ellerinde kamera ile içeri giriyor. Karşı çıkanlar kameraya alınarak cezalar veriliyor. Her gün ayakta sayım için fiziksel şiddet uygulanıyor. Cezaevi müdürü, 'Hepinizi sıraya dizeceğim. Burası Efrîn değil, ama Efrîn gibi yapacağım’ diyerek tehdit ediyor.”
RİZE
Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Sıddık Batur ise ailesiyle 20 Şubat'ta gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde birçok hak ihlaliyle karşı karşıya bulunduklarını söyledi.
AMED
İzmir Şakran T Tipi 4 No’lu Cezaevi’nde kaldığı sırada lösemi hastalığına (kan kanseri) yakalanan Nihat Baymiş, 2 haftadır Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde yoğun bakımda tutuluyor. Cezaevinden çıktıktan sonra uzun bir süre İzmir Yeşilyurt Hastanesi'nde kemoterapi gören Baymiş’in iyileşmesinin tek çözümü olan ilik nakli de gerçekleşmedi. Yoğun bakımda tutulan Baymiş’in ablası Birgül Bahçeli, yaklaşık 8 aydır ilik nakli gerçekleşmeyen kardeşinin diğer vücut fonksiyonlarının da işlevsiz hale geldiğini belirtti.
Nihat Baymiş, 2011 yılında 'örgüt üyesi' olduğu iddiasıyla tutuklanmış, cezasının bitimine 10 ay kala, 9 Haziran 2017’de tahliye edilmişti. 2015 yılında lösemi teşhisi konulan Baymiş'in, cezaevinde kaldığı esnada tedavisi iyi yapılmadığı için hastalığı ilerlemişti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİT yöneticileri itiraf etti: İşte MİT’in gazetecileri

Dünyayı değiştiren 17 kadın bilim insanı

Komalên Jinên Ciwan ve Komalên Ciwan, Nurhak Boran'ı andı